36-eglence
  GERÇEK HİKAYELER
 

 

SÖYLE KÜÇÜK KIZ !

başlık:SÖYLE KÜÇÜK KIZ
ekrem güneşli

Saniye, pencerenin önüne oturmuş, eli çenesinde

dışarıda oynayan çocuklara özlemle bakıyordu. Bir

kadın, sarışın, küçük bir kızın elinden tutmuş ,küçük

kız, annesiyle birşeyler konuşarak yürüyorlardı.

Babaannesi içeri girdi," yavrum, neden yemek yemi

yorsun, yemek yemezsen büyüyemezsin !" dedi..

Hırçın, "büyümek istemiyorum ben !" dedi.."Ama

baban üzülür !" diye gülümsedi yaşlı kadın. "Babam

değil o ! Annemi evden kovdu !" dedi.."Büyümüş te

küçülmüş, zamane çocukları !"diye içinden geçirdi.

"Babaanne, annem hiç mi gelmeyecek ?" dedi..

Yaşlı kadın, "babanla ,artık bu evde oturacaksın !"

diye gülümsedi.."Öff...! Bu evde kalmak istemiyo-

rum ben...! Anneme götür beni babaanne !"

Yaşlı kadın, "la havle !" çekti. Sonra, "annen , baş-

ka adamla evlendi, seni de istemiyormuş !" dedi..

"Yalancı ! Annemi evden siz kovdunuz ! Kötü kadın-

sın sen !" "Aaaa! Bu sözleri kim öğretti sana !

Seni bücür seni, bir daha böyle konuşursan ağzına

kırmızı biber koyarım !"

* * * *
Sevda hanım, göz yaşlarını elinde mendille siler-

ken, annesi, "yavrum, ağlaya ağlaya bir hal oldun !

dedi.." Unut o adamı ! Ertan'dan sana koca olmaz

diye kaç kez söyledim...Sen, beni dinlemedin, onun

ailesinin çok zengin olması gözlerini kamaştırdı,

ama, gerçekleri göremedin..! Mahmur'e hanım ,

kaprisli, ve de oğluna çok düşkün ! Daha evliliğini-

zin ilk aylarında, size karışmaya, evde benim sö-

züm geçer demeye başladı..."

"Anne, lütfen konuşma, Ertan benim umurumda

değil, yavrum gözümde tütüyor...! Şimdi ne yapıyor

acaba...? Hınzır,kadın dolduruyordur, beni kötüle-

mek için elinden gelen her şeyi yapıyordur ...

Bir kız arkadaşımın babası serbest avukat, onu

tutup, kızımı yanıma alacağım ! Anne- kız koklaşa-

rak oturacağız !"

"Baban diyorki, kıza söyle işi büyütmesin !

Yuvasını yıkmasın, her evde tatsızlıklar olur !

Koca, vurdu diye ev terkedilmez !"

"Babam, utanıyorum söylemeye, yüzümdeki

morlukları görse, insafa gelirdi ! "

"Kocanda kabahat, annesi ne derse ona inanı

yor...! Tek, evin biricik oğlu ! Kaynanan toz kondur-

maz...Allah bilir, kayınbaban da sesini çıkaramıyor.

O kadından korkulur ayol ! Adamı ipe de verir, ip-

ten de alır...!"

Kapı açıldı, gözlerini ovalayarak Safter Bey

içeri girdi, esnedi, " karnım aç yahu !" dedi..

" Bey, söylemeyim diyorum ama duramıyorum,

kızın , çocuğu çok özlediğini söylüyor, kayınbabası

ile görüşsen de, torun biraz da bizim yanımızdan

kalsa !"

"Yahu ! Ne anlamaz kadınsın ! Kaçarken , düşün

seydi..! Bana mı sordu ? Liseyi yarım bıraktı, baba-

sının servetine güvenen, tembel bir adamla evlendi

Babasının koca fabrikası var, oğluna güvenemediği

için, muhasebe kayıtlarına başkası bakıyor ! Bir

çocuğu şifersen, başına çıkar, ondan sonra da başa

çıkamazsın !"

"Ertan aslında iyi bir insan baba, annesi yüz veri

yor...!"

"Eşek kadar adam, anasının aklıyla hareket eder

se, olacağı budur...! Ah kızım ah ! Büyük sözü din-

leycektin, aşk falan fasarya, aç, samanlık seyran

olmuyor ! Çocuk yapmadan, bunları düşünecektiniz

Şimdi, çocuğa da yazık ! Suratsız kadın, anneanne-

siyle dedesini bilecek diye bize getirmediği gibi

çocuğun yanında neler konuşuyorsa, torun dedesi-

nin elinden tutup dükkana giderken, dönüp bize

bakmıyor !"

"Baba, iyi bir avukat tutup kızımı alacağım !

Sonra da, kendime kiralik bir ev tutup buradan

çıkacağım !"

"Yalınız başına nasıl yaşayacaksın ?!"

" Hayat bana her şeyi öğretti baba ! Bir şirket

bilgisayar bilen, bir bayan eleman arıyormuş, baş

vuracağım...! Şansımı deneyeceğim...!"

" İngilizcen var mı ? Lisan bilmeyen yarım adam

Okulu bırakmasaydın, lisanını da ilerletirdin...!

Neyse, şu sofrayı kurun, karnım acıktı !"

* * * *

Ertan, sarhoş içeri girdi. Yaşlı kadın, mutfaktay

dı. "Valide, nerdesin yahu ?" dedi.."Gel şu ayakka-

bımın bağlarını çöz !"

Yaşlı kadın, mutfaktan çıktı, "öfff ! yine iç-

mişsin ! Zil-zurna sarhoşsun, ayakta duracak halin

yok...!" Kadın, eğilip ayakkabısının bağlarını çözdü.

" Kız, yine annesini sordu mu ?" dedi..

" Sordu ! Onun istediği bebeği aldın mı ?"

" Unuttum yahu ! Nerde ? "

" Anne diye ağlıyordu, zor uyuttum "

Küçük kızın odasına girdi Ertan..Küçük kız

rüya görüyordu...Annesini sayıklıyordu.

"Anne ! Anneceğim ! Neredesin ? "Birden gözü

nü açtı, babasını gördü..Genç adam, "gel bakalım

küçük yumurcak diye yatağından aldı, kucağına

yanaklarından öptü. Küçük kız, " akılı , babalar

içer mi ?" dedi..Adam bozuldu, "Büyümüş te

küçülmüş !" dedi..






ACI HAYAT

HİKAYEME nasıl başlayacagımı bilmiyorum ama bir yerden girelim adım kandemir sevgili okurlarım şu anda ben 26 yaşında bir gencim başımdan geçen olay ise şöyle 18 yaşındayken bir kızı sevdim aşkımıza hiç ama hiç aman vermedim sevgisine ölesiye itaat ettim yeminimiz vardı ömür boyu beraber olacagız diye ama ne varki herşey ogüne kadar sürdü işteyim arkadaşım temel in beni aramasıyla beynimde bir uyuşma hisettim yıkıldım
sevdigim kız trafik kazazı geçirdi kader aglarını çoooktan örmüştü ogünden beri kendimi toparlayamadım hala berdoş biriyim onun hakkında yazdıgım şiiri siz sevgili okurlarla paylaşmak istiyorum
ACI HAYAT
SENİ BÖYLE SEVERKEN TOPRAKMI OLACAKTIN
OOO BEMBEYAZ TENİNİ KEFENMİ SARACAKTI
SÖYLESENE SEVDİĞİM BÖYLE Mİ OLACAKTI
BU EN GÜZEL ÇAĞDA SONMU BULACAKTI
HANİ EVLENECEKTİK HAYYALERİMİZ VARDI
ACI HABERİNLE CİĞERİM YANDI
SENİ BENDEN KARA TOPRAK ÖNCEMİ ALDI
DAĞ GİBİYDİM YIKILDIM
GÖNÜL OCAĞIM SÖNDÜ
TİTREDİ YÜREĞİM O MAHSUN BAKIŞINLA
SONNNN NEFESİNDE BİLE OLAMADIM YANINDA
ŞARKIMIZI YAZDIRDIM MEZAR TAŞINA
SANA DEYİL BİR TANEM BENİM İSYANIM
KADERE ŞANSIMA KARA BAHTIMA
GELİNLİK YERİNE KEFENMİ GİYECEKTİN
EVİNİN YERİNE KABREMİ GİRECEKTİN
ALKANLAR İÇİNDE CANINI VERDİN
AZRAİLEEEEEE
AŞKINI DÜNYANI NASILDA VERDİN
ÇARESİZLİK İÇİNDE BOYNUM BÜKÜLDÜ İNAN
DEDİM OOOOOOOO ÖLEMEZZZZZZZZ
TÜM SÖZLERİNİZ YALANNNNN
DEDİLERKİ ÜZÜLME ÖLÜM ALAHIN EMRİ
AKITIĞIN GÖZ YAŞI ONO GETİRMEZ GERİ


İŞTE BÖYLE SEVGİLİ OKURLAR






Sessiz Çığlık Yada Haykırış...

11/12/2005
Trenler hani o insanları alıp sevdiklerine götüren ve onlardan ayıran eskinin kara çirkin,şimdininse, güleryüzlü trenleri...
İşte onlardan biri bu gece beni'de sevdiğimden ayırdı.Hiç acımadan beni istasyonda bırakıp alay eder gibi arkasına bile bakmadan dumanlarını savurarak çekip gitti yanımdan...
Oysa ilk indiğimde ne kadarda mutlu inmiştim o trenden.Çünkü sevdiğim istasyonda beni bekliyordu,ilk indiğimde çok çok mutluydu elimi sımsıkı kavrayıp"hoşgeldin!"dedi. Sesi titreyerek ve gözlerimin içine bakıp çok mutluyum dedi çok.Evet o gün her ikimizde çok mutluyduk alabildiğine mutlu,coşkulu.Geceye kadar çok güzel ve keyifli bir gün geçirdik.Gözlerimizin içine bakarken içimiz titredi bunlar o an o kadar gerçekti'ki gözlerindeki sevgiyi gördüm gerçekti evet aşktı bu o kadar belliydiki şu an bile bunu hissedip titriyorum.O sevgi vardı evet buna yemin edebilirim OYSA ŞİMDİ BU SEVGİ BENİM DİRİ,DİRİ GİRDİĞİM BİR MEZARIM OLDU...
Sonra o gece istasyonda evet hayatımda asla unutamayacağım bir andı hiç bir aşk bu kadar güzel olamazdı,hiç bir flim sahnesi bile bu kadar güzel çekilemezdi.Çünkü gerçekti o sahnede değildi,oyunda değildi. Sımsıcak,mutlu,huzurlu,güven dolu bir sevgiydi ve hiç kimse yaşamamıştır o an bizim yaşadığımızı sadece birbirimizi seyrettik hiç konuşmadan sadece aşkla,sevgiyle,hasretle seyrettik...
Evet istasyonda o karanlıkta gözlerimizi birbirinden ayırmadan seyrettik her ikimizde birbirimizi,kalbimiz deli gibi atıyordu.Muazzam bir yakınlıktı,aşktı(o an orada kalıp ölseydim elleri ellerimde bir ara elimi göğsüne koydum oda elini getirip elimin üstüne koyup bastırdı elimin altında deli gibi atan kalbinin atışını hissettim.Hayatımda duyduğum tüm seslerden çok çok daha güzel bir sesti.Çünkü o an o kalp benim için atıyordu.)Sanki hiç bitmeyecek bir aşktı sonsuzluk gibi uçsuz bucaksız bir sonsuzluk...
Sonra bana yazdığı o mektup.
İlk mektubuydu bu bana yazdığı(ne acıdır ki sonuncusuydu da aynı zamanda.)
Canımın içi bir tanem seni çok seviyorum inan bir an bile aklımdan çıkmıyorsun.
Canım ne olur beni hiç unutma seni gerçekten yürekten sevgi dolu bir kalple sevdim.
Bir tanem kendine iyi bak olmaz mı?Ve beni sakın hiç bırakma,beni hiç unutma seni YÜREĞİME KAZIDIM ORADAN ÇIKMAYACAKSIN.
AŞKIMSIN SEN

NOT:Unutma dünyanın bir köşesinde senin için atan bir kalp var...
NERDE... HANİ O KALP....BEN YİNE BURDAYIM AMA SEN YOKSUN YOKK YOK...
Küçük bir tartışmamız olmuştu o zamanda attığı mesajı hala durur ve her zamanda duracak benimle yaşayacak tüm anıları gibi...
İşte mesajı Ahhh benim kıymetlim,seni ben nasıl bırakırım? Sana kızarmıyım? Seni ben çok seviyorum ne olur böyle söyleme bir daha,sensizliği düşünemem asla.
Ah be deli gönlüm sen söyle onu nasıl sevdiğimi,sen söyle,sen söyle...
İŞTE..MEKTUP VE MESAJ....YA SONRASI...
Ben ona giderken sevgimi yükleyip götürmüştüm ve bu uğursuz gecede aynı sevgiyi suratıma bir tokat gibi çarpılarak yüklenip geriye alıp geldim.Tabi bir enkaz bir kadavra olarak döndüm geriye...
Ve ayrılıken memleketimin o güzel beldesi olan ........'den ......'e kadar yürüyerek ulaştım ve biliyormusunuz ben İSTANBULLU'yum ilk defa bu yolu katettim.
........ ....... yolunu bilirmisiniz? Arası ne kadar çeker ben bu gece öğrendim.İnsanın gecenin bir vaktinde göze alamayacağı kadar uzak ve bir kadının onuruna dokunacak şekilde gönderildim ben bu yola...
Önce kendisinin götüreceğini söyledi,sonra ise bir taksi ile göndereceğini söyleyip kendisiden uzaklaşmamı gecenin karanlığına karışıp gözden kaybolmamı hiç kılını bile kıpırdatmadan izledi.Bende ona uydum bu erkek benim yok olmamı istiyordu gecenin karanlığına karışmamı ve kaybolmamı istiyordu ve bende bu çağrıya uyup yok oldum çünkü onu seviyordum hemde çok seviyordum ve sevdiğim benim karanlığa karışmamı istedi bende karıştım yok oldum.Bunu hakettim mi?HAYIR ASLA haketmedim kim hakederki böyle severken ve hangi erkek kıyarki böyle güzel bir sevgiye böylesine seven bir kalbe nasıl kıyılır hele karşısında kendisine bakmaya bile kıyamayan bir sevgiliye kim kıyar...KIYILIYOR İŞTE.....
Ama sevdiğim öyle istiyordu ondan nefret etmemi istiyordu.Bu sevginin hiç yaşanmamış olması dileğini ve pişmanlıklarını haykırdı yüzüme gözlerimin içine bakıp git! dedi git artık ve bir daha da beni arama hiç ama diye de ekledi.O gece sakinlikle karşıladığım sözler şu an bir bıçak gibi saplanıyor kalbime zaten acıyan canım çok daha fazla yanıyor bin kat daha fazla acıyor şimdi.Yalnızca bu değil daha evvel sevdiği kadınların arasına bile girmediğimi,giremeyeceğimi haykırdı yüzüme benden sadece hoşlanmış evet çok hoşlanmış.Ve bende ona inandım çünkü hiç yalan söylemezdi,söyleyemezdi benim sevdiğim tabi ben hariç...
Daha evvel bir çok kez yüzüme benim neyimi seviyorsun diye sordu.Ama bilmediği kalp bu gönül işte gelipte banamı soruyor!Ya bu seni Üzer mi?Sever mi? Yoksa seni yaşayan bir ölü haline getirip ondan sonra ardına bile bakmadan gider mi diye bana mı soruyor.Hayır gidip aşık oluyor işte.
Ayrılırken birşey istedim,bir şapka çünkü onun kokusu vardı onda bense onu yanımda taşımak o kokuyu her an içime çekebilmek istedim bir, bir bağımlı gibi.Bana hayır dedi.Sende hiç bir şeyim kalmamalı(bırakmadıda zaten aldığı hediyeyi bile geriye istedi.Oysa bende kalan çok büyük bir şeyin vardı AŞKIN SEVGİLİM aşkını götürdüm yanımda ve hala onu yanımda içimde taşıyorum tüm benliğimde,tüm ruhumda ölene dek de taşıyacağım...)vermem dedi.Bende bunu sana söylemeden de alabilirdim diyince bunun bir terbiyesizlik olduğunu söyledi.
O an benim içimden geçenleri bilmiyordu ki,benim aklımdan şimşek gibi geçen ne yaparsan yap senden soğumamı,nefret etmemi sağlayamazsın çünkü seni seviyorum ve sevmeye de devam edeceğim beni bundan vazgeçiremezsin asla...
O ......... ........ arasında bu sözler kulağımda çınladı.Ve içimdeki ses bana o sana neler yaptı.Onu sevme,ondan nefret et,hatta intikam al demedi,diyemez nasıl desinki olmaz olurmu hiç. O zaman aşk olmaz,sonra onu deli gibi çılgın gibi severken nasıl olsun bu imkânsız bir şey CANIM O BENİM ÖMRÜM CENNETİM... EVET CENNETİM BENİM...
VE BEN ONU ÇOK EVET ÇOK SEVİYORUM SENİ SEVGİLİM ÇOK SEVİYORUM O KADAR ÇOK Kİ HEMDE...ANLATAMAM ÇÜNKÜ BUNU TARİFİ YOK...
Ama sen benden çok kolay kurtulup sıyrıldın çünkü ben diğerleri gibi yapışıp kalmam benim adım FERDA ben kimseye benzemem hele senelerce seni arayıp bizar etmeyeceğim bunu yapmayacağım hiç hemde.Tek yapacağım sadece her yaptığına,kullandığın her kelimeye rağmen seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim.
Ama o sözler kulaklarımda çınlayacak hep aklımda ve beynimin bir köşesinde kalacak...
Artık bitti bu aşk hiç olmadı ki zaten tabi bu benim için geçerli değil ben hala seviyorum seni..
Oysa bir gece evvel uyumadan sabahlayıp 10.45'teki trene yetişmeye çalıştım olmadı.Bir an evvel duyacaklarımı yada hayal ettiklerimi düşündüm istasyonda.Artık ne olursa olsun diyordum ama benim gözümün önünde önünde olsun öyle bir pazar günü telefonla arayıp bittiğini duymak yerine ben kulaklarımla duyayım.Ama 10.45 yerine 12.40'taki trene binebildim o arada bekleme salonunda öyle durmuş bakıyordum cama dayanmış etrafı seyrediyordum.Gözümden akan yaşları fark edecek durumda bile değildim.Ta ki polisleri karşımda görene kadar önce silmeye çalıştım ama sonra artık bunun bir önemi yoktu o an sanki camdan bir fanus içindeki balık gibiydim. Sanki nefes alamakta zorluk çekiyordum.Ayrı ayrı iki grup polis gelip beni sarsmış ve neyim olduğunu sormuşlardı.Ama ben onlara bir şeyim olmadığını söyledim o an için hiç bir şeyim yoktu ama şu an var ben bu yazıyı tren'de yazıyorum ve hayatımı herşeyimi canımdan bile çok sevdiğim erkeği geride bırakarak bindim ben bu trene. Ve sana söyleyecek son bir sözüm var!...
hemde çok seviyorum...
Birde kendim için bir şey yapacağım bir daha asla trene binmeyeceğim kendime söz verdim çünkü ve işte Haydarpaşa'ya geldik zaten iniyorum bu son bitti her şey hayatım herşeyim geride kaldı....
__________________
Gün batar hasretin çöker içime
Bir garip olurum senden uzakta
Gözümde büyür mesafeler
Bir şeyler düğümlenir boğazıma
Dar gelir o zaman bomboş sokaklar
Sığdıramam yüreğimi koca şehre
Hiç bir şey istemem yalnızlığıma senden başka
Bir tek hayalin yeter ıslak gözlerime...




LİSELİ KIZ

Yavaş yavaş tırmanıyordu merdivenleri.Birazdan sağa dönüp sınıfa girecekti.Anlamsız bir güne daha başlıyordu.Kapıdan seyredildi bir sürü liseli.Sınıf aynı sınıf,sıralar aynı sıralar.Değişecek bir şey vardı,o da LİSELİ KIZ'ın ümitleri!!!Bir kaç gün öncesi saklandı gözlerine.Her zaman ki igbi camdan bakıyordu,okulun kapısının çiftlerini ezberlemişti,ne olmuştuda gelmemişti SEVDİĞİ.Oysa her zaman ki gibi söz vermişti.Çıkış zili çaldığında son kez baktı kapıya ama boşunaydı gelmemişti .Her zaman ki gibi neşesinden uzaktı.Ağır ağır inmişti merdivenleri belki işi çıkmıştı,belki geç kalmıştı tesellilerle kendini avuturken mahalleye gelmişti...Fakat o da ne!!!Neydi bu sevdiğinin kapısının önünde ki kalabalık...!!!Neden ağlıyordu herkes bi anlam veremiyordu LİSELİ KIZ...Dayanamadı yolda ağlayan bir çocuğa sordu...Birden elinde ki kitapları yere düştü...Gözleri kararıyordu,bir ağaç fidanı gibi yere yığıldı kaldıkaldı LİSELİ KIZ...Konuşmak istiyordu,birden hıçkırıklarla ağlamaya başladı...Kimse anlam veremiyordu neden ağladığına...SEVDİĞİNE AĞLIYORDU LİSELİ KIZ...Genç yaşta toprak olan sevdiğine ağlıyordu.Sonra okula geldi,sınıf aynı sınıf,sıralar aynı sıralar...Geçti oturdu camın kenarındaki yerine...!!!!O DA NE!!!!SEVDİĞİ KAPIDAYDI VE EL SALLIYORDU...HIZLA KALKTI KIRILAN CAMIN SESİNİ DUYMADI BİLE ,HIZLA BIRAKTI KENDİNİ BOŞLUĞA...Sınıf arkadaşlarıtoplanmıştı başına ağlıyordu.!!!!O İSE CAM KIRIKLARIYLA KANLAR ARASINDA GÜLÜMSÜYORDU!!!!KIRMIZI GELİNLİĞİ GİYMİŞ OKUL KAPISINDA SEVDİĞİYLE''ELELE DURUYORDU LİSELİ KIZZ''!!!!!!Gencecik yaşalrında toprak olan iki sevgilinin gerçek olmuş yaşanmış hikayesidir........


BEN HANDE:İŞYERİME ÇOK GEÇ KALMIŞTIM


İşyerime çok geç kalmıştım. Hızlı hızlı yürürken ters istikamete giden yaşlı bir teyze gördüm. Elinde ağır görünen poşetler vardı. O anda hiç düşünmeden, isterseniz gideceğiniz yere kadar size yardım edeyim, dedim. Tamam kızım, dedi, elinden poşetleri aldım ve evine doğru gitmeye başladık. Poşetler gerçekten çok ağırdı ama teyzenin bana bakışlarını ve gülümseyişini gördükçe hafifliyordu sanki. Sonra evine geldik. Evim 3. katta çıkabilir misin, ben yoruldum, şurada oturup biraz dinleneceğim, dedi. Bana anahtarı verdi, yukarı çıktım. Poşetleri mutfağa bıraktım. Kadının evi çok güzeldi. Biraz etrafı seyrettikten sonra hemen aşağı indim. Anahtarı verdim ve gitmem gerek deyip yanından ayrıldım. Tabii ki, işe çok geç kalmıştım, ama nedense azar işitmedim.

Bu olaydan iki yıl sonra teyze ile bir bankanın önünde karşılaştık. Ben onu tanımadım ama o beni tanıdı. Seni hiç unutmadım, kızım, dedi. Gözleri yaşlarla dolmuştu, ağlıyordu. Bu kadar küçük bir iyilik ne kadar çok büyük bir mutluluğa dönüşmüştü ki, anlatamam. Bu hikayemi okuyan herkese mesajım şudur: Siz de birine bir iyilik yapın mutlu olun. Sevgiyle kalın.

Yazan: Hande Tan

 
  Bugün 7 ziyaretçi (61 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol